top of page

Siz Hangi Tutumu Sergileyen Ebeveynsiniz?


Ailede anne-babanın çocuğa karşı olan tutum ve davranışları çocuğun karakterini oluşturmada önemli bir etkene sahiptir. Çocuk anne-babasını gözlemleyerek, taklit ederek gelişir. Bir çocuğun uzun bir yolculuk olan eğitim sürecindeki her türlü başarısı, okulun özelliklerinden toplumun yapısına kadar geniş bir yelpazedeki değişkenlerden etkilenir Ancak bu değişkenler içerisinde özellikle aile hayati mühim bir role sahiptir Aile, eğitimde çocuklar ve öğretmenler kadar önemli bir paydaştır. Ebeveynler çocukların sosyalleşme sürecinde “tek” kaynak olmamakla birlikte en temel faktör olarak görülmektedirler. Özellikle ailelerin, çocukların hem akademik başarısında hem de nasıl bir yaşantı yaşayacaklarında önemli rolleri olduğu pek çok araştırmayla ortaya konmuştur. Ebeveyn tutumları, genel olarak çocuğun yetiştirilmesinde anne ve babanın başvurduğu sözsel ve fiziksel iletişimleri kapsar. Benimsenen bu tutum çocuğun psikolojisi üzerinde ciddi etkiler bırakmaktadır.

Ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirken takındıkları tutumlarda farklılıklar olabilir, bunların nedenleri yetiştikleri kültür yaşadıkları travma, ebeveynin yetiştirilme tarzı, ebeveyne olan tutum gibi bazı sebepler olabilir. Bunlarda ebeveynlerin çocuk yetiştirirken takındıkları tutumları etkiler, bu tutumlar olumlu da olabilir olumsuz da. Çocuk yetiştirme tutumunu algılamak için aile tutum modeli üzerinden inceleyebiliriz. Çocukların okuldaki eğitimlerinden önce bunu evde ebeveynlerinden alırlar. Bu çerçevede aile tutum modeline göre çocuklar ebeveynlerinden aldıkları 2 önemli şey vardır: "Sevgi ve Eğitim”. Sevginin ve eğitimin fazla ya da az olması olumsuz ebeveyn tutumuna sebep olur.

Aşırı Sevgi: Ebeveynler aşırı sevgi göstererek çocuk yetiştirmesi yanlış bir tutumdur. Bu tutuma sahip ebeveynler aşırı sevgi göstermenin yanında çocuğa karşı çok kollayıcı ve koruyucu bir tavıra bürünürler. Bazı ebeveynler, çocuğa yemek yemesi konusunda çok ısrarlı davranırlar, çocuklar ise bu davranışları kullanarak yiyeceği halde yemekleri yememeye başlarlar yani bu durumu kullanırlar. Çocuklar daha çok fast-food tüketmek isterler ebeveynleri ise normal yemek yemedikleri için, en azından bir şey yesinler diye izin verirler, böylece çocukların istediği olur. Genellikle ebeveynler peşlerinden koşarlar, istedikleri çoğu şeyi aldırırlar, oyuncak gibi alınmadığı takdirde ise ağlayarak, küserek, mutsuz olarak bir şekilde ebeveynlerine istediklerini yaptırırlar. Aslında bu ebeveyn-çocuk ilişkisinde hükmeden çocuktur, ebeveynlerini kendi istekleri doğrultusunda yönetir. Bu aşırı sevginin olumsuz etkilerinden birisi de çocukta oluşabilecek özgüven eksikliğidir, örnekle açıklamak gerekirse, çocuğun üstüne bu kadar titrenmesi okula elini bırakmadan götürülmesi, ders bitimine kadar onun beklenmesi, ödevlerini ebeveynin yapması, bunlar çocuğun kendi başına bireyselleşmesini zorlaştırırken herkesten ebeveynleri gibi bir yaklaşım görmediğinde hayal kırıklığı ve özgüven eksiliği oluşuyor.

Yetersiz Sevgi: Sevginin aşırı olmasının yanlışlığı kadar, yetersiz sevgi de çok yanlış bir tutumdur. Eğer bir çiçeğe çok su verirseniz de zarar görür az su verirseniz de sevgi de böyledir. Ölçülü sevgi verilmediği taktirde bu çocuğa olumsuz yönde yansır. Kendisini ebeveyn tarafından sevilmediğini düşünen, hisseden çocuğun içi buruk ve ezilmiştir. Bu durum yaşama karşı küskün ve agresif yapar onları. Derslerinde, ilişkilerinde başarısız olurlar. Çocuklarına sevgi göstermeyen ebeveynlerin , çocuklarıyla temas kurdukları tek nokta dayaktır. Onları cezalandırmak çok kolaydır, bir bahane ararlar .Böyle bir ortamda yetişen çocuklar daha çok iç dünyalarında yaşarlar, etrafa karşı asabilerdir, fark edilmek, ilgi görmek isterler.

Yetersiz sevginin en uç noktası ebeveynin çocuğu kabullenmemesi veya reddetmesidir.

Sıkı Eğitim: Yasaklar ve kurallar üzerine kurulmuş bir eğitim tutumudur. Ebeveynler çocuklarının kendilerinin istediği kalıba girmesini isterler. Çocuk sürekli diken üstündedir, kontrol edilir ve bu hissettirilir. Çocuklarının kendisini ifade etmesi onun isteklerinin pek bir önemi yoktur, çocuk ebeveynin dediklerini sorunsuz bir şekilde yaptığı takdirde problem çıkmayacaktır. Böyle ortamlarda büyüyen çocuklar anti-sosyal özellikler barındıracaktır.

Gevşek Eğitim: Bu tutumda çocuğun sergilediği yanlış davranışlar hoşgörüyle karşılanır. Çocuktur yapar, yaramazlık yapa yapa büyüdük bizde, gibi algılarla yaptığı olumsuz davranışları umursamazlar, ilgileri anlık ve geçicidir. Böyle bir tutumla yetiştirilen çocuklar şımarık, bencil, empati yapmayan kişiler olurlar. Çünkü zamanında bir hata yaptığında gerekli cezayı almadı, umursanmadı .Böyle çocuklar yaşına göre daha geç olgunlaşır bir şeylerin sorumluluklarını almaktan kaçınırlar.

İdeal Aile

Bir ebeveynin çocuğuna karşı uygulayacağı en iyi tutum doğru ölçülerde “Disiplin ve Sevgi” vermektedir. Çocuğun ihtiyacı olan temel gereksinimleri (maddi manevi) karşılayan tutumdur. Disiplin aile içersin de ki düzeni sağlayan en önemli unsurlardandır, tabi bu disiplini ebeveyn şiddet ve mobbinge dönüştürmemelidir, ceza verilmeli ama fiziksel ve ruhsal şiddet olarak değil, cezalar çocuğun karakterine değil hatasına verilmelidir. Çocuk doğru bir davranış gösterdiğinde desteklenmeli, onaylanmalıdır böylece doğru davranışlarını artırır. Çocuğa sevgi şefkat destek koşulsuz ölçülü bir şekilde verilmelidir. . Çocuğun fikirlerine yaptıklarına saygı duyulmalı . Çocuğun kendisi bir bireyselleşme içinde olduğunda ona daima destek verilmeli. Sorumluluk almayı bilen , çevresine zarar vermeyen , empati yapmasını bilen bir çocuk yetiştirilmeli. Ebeveynler çocuklarına sevgi ve disiplini ölçülü bir şekilde verdiklerinde hem ailesini seven onlara faydalı birisi olur hem de diğer insanları seven onlara faydası dokunan bir birey yetişir.

Çocuklar donmamış beton gibidir, üzerine ne düşse izini bırakır.(Haim Jinott) Psikolog Han Karakuyu

20 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page